savvy literary agency etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
savvy literary agency etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2011 Perşembe

The Age of Tolerance


Bu dünya üzerinde yaşayan biz normal  insanlar,  beyin gücümüzü tam
potansiyeliyle kullanabilseydik acaba ne olurdu? Acaba yaşadığımız
dünyayı nasıl değiştirir ve ne tür mucizeleri gerçekleştirme
yeteneğine sahip olurduk?
İnsan  beyninin bilişsel yeteneği ve  karmaşıklığı her zaman akılları
kurcalamıştır. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre beyin
gücümüzün sadece  yüzde 10'unu kullanabildiğimiz ortaya çıktı. Eğer
beyin gücümüzün sadece onda birini kullanarak neler yapabildiğimizi
düşünürsek, onun tamamını kullanarak neler yapabileceğimizi düşünmek
çok daha şaşırtıcı olacaktır.
Sizlere ekli dosya halinde genç yetişkinlere yönelik yazılmış, THE
HİDDEN WORLD: Age of tolerance dizisinin ilk kitabını takdim etmekten
memnunum.
On yedi yaşındaki genç yazar Schuyler Ebersol genç yetişkin
romanlarında yep yeni ve heyecan getirici bir ses. Uzun süredir
cevaplanamayan bu konulara düşünmeye sevk eden bilimsel sorular ve
ilginç yöntemlerle gençlere yönelik   fantastik macera dizisiyle
yanlızca genç okuru hedef almıyor aynı zamanda yetişkinlerinde
okuyabileceği bir eser sunuyor.
Eser yaklaşık 100.450 kelimeden oluşuyor ve ABD' nin batı kıyılarında,
yaşayan yetim bir çocuğun sevgi dolu güçlü bir ailen yanına evlatlık
alınmasıyla başlıyor. On yedi yaşında yaşıtlarından daha çok acı
deneyime sahip Nate Williams, hayatındaki anıtsal değişikliklere
hazırlanıp hayatıdaki pek çok şeyin değiştiğini görecektir.
Nate Williams farkında olmadan beyninin tam potansiyelini kullanmayı
öğrenerek acımasız bir dönüşüme uğrayacaktır. Nate beyninin %90'ını
kullanarak olağanüstü şeyler yapma yeteneğine sahip son derece seçkin
bireylerden oluşan grupta değildir.
Nate ve arkadaşları, dönüşümden sonra bavullarını hazırlayıp hava
koşullarını, maddeleri değiştirebilecekleri ve kendi güçlerini
kullanarak istedikleri boyutlarda bitkileri yetiştirmeyi öğrenebilmek
için Noble adlı okula giderler ve maceraları başlar.

23 Kasım 2011 Çarşamba

BEAUTY BEYOND


Bugün, ben, sizlerle  anlatı kurgusal olmayan projeyi taktim etmekten mutluluk duyuyorum. Bu Frank J. Gallegos ve eşi Marta C. Gallegos’un  başından  geçen gerçek bir hikaye  olan Beauty Beyond , birbirinden çok uzaklarda doğmuş ,ayrı dünyaları olan, iki gencin inanılmaz hikayesi- kadın bir gerilla savaşında, erkek ise hızlı bir araba kazasında ölümün eşiğine gelir. Gençliğin verdiği güzellikleri ve canlılıkları  bir anda kaybolur. Yollarını birbiriyle kesişip, birbirlerinin kollarında teselli, kabul ve sevgi bulana kadar, fiziki olarak dışlanırlar. İçindeki bulundukları duruma karşı verdikleri çetin mücadelerle, bu iki kişi hayatlarını yeniden kurmak ve çevrelerindeki dünyayı şekillendirirler. Erkek bir avukat kadın ise  pratisyen hekim olur. Bu zorlu mücadelelerde edindikleri deneyimlerden başkalarına da yardımcı olarak,  insanların içlerinde zaten var olan güç-bu gücü kullanmak yoluyla kendi hayatlarınındaki yolları belirlemelerine yardımcı olacak "inanarak eylem," ‘i öğretmektedirler. Bauty Beyond onların hikayesi.
 
Frank ve Marta fiziksel yaralarına rağmen toplum içinde kendilerini kabul ettirme mücadelelerinden  vazgeçmedi-fiziksel yaralar genel olarak toplumunda dışlanmışlığın  işaretli olsa da.



Tom Ramstack: Shock To Conscinece


Ödüllü gazeteci ve avukat Mr. Tom Ramstack’ın 1973’de İspanya’da başından geçen bir olay. O zaman, o Madrid ve Valladolid’de talihsiz bir  yurtdışında programına katılan 17 yaşındaki Amerikalı bir öğrenci idi. Altı ay sonra ülkesine döndüğünde İspanya  Kralı Juan Carlos, Başkan Nixon ve Sovyet Askerlerinin içinde bulunduğu  uluslararası bir olayın merkezi olmuştu.
 
Daha yakın zamanlarda, kendi yaşam deneyimlerine dayalı, A Shock To The Conscience adlı genç yetişkinlere yönelik kaleme aldığı yüksek aksiyonlu 17 yaşındaki bir Amerikalı’nın İspanya’ya değişim programıyla gitmesinin ardından  İspanya kraliyet prensi, Başkan Nixon ve Soğuk Savaşın doruğunda Sovyet askeri ile ilgili uluslararası bir olayı gerilim romanı şeklinde yazdı. Yaklaşık 108.000 kelimeden oluşan eserde ayaklanmalar ve çatışmaların devam ederken, aynı zamanda birbirlerine aşık iki gencin hikayesi konu ediliyor.

Ssavaşların aksine, Soğuk Savaşı yaşayan insanların akıbetleri  asla bilinmiyor. Siyasi manevraların, hileli ilişkilerin ve perde arkası suikastların bol olduğu bir dönemde kaybolmuşlardı.  Soğuk Savaş resmen bitmişti. Ama ondan  kurtulan bazı kişilerin , onların sessiz bir çaresizlikleri hiç bitmeyecek.A Shock to the Conscience  soğuk savaştaki kayıp ruhlardan birinin hikayesini anlatıyor. Bu zorlayıcı hikayede, gerçek ve kurgu karıştırılarak anlatılmıştır. Ama asıl soru, kurgunun ne zaman sona erdiği  ve gerçeğin nerede başladığıdır?
 

29 Ekim 2011 Cumartesi

Tom Ramstack: TA Shock to the Conscience


Ödüllü gazeteci ve avukat Mr. Tom Ramstack’ın 1973’de İspanya’da başından geçen bir olay. O zaman, o Madrid ve Valladolid’de talihsiz bir  yurtdışında programına katılan 17 yaşındaki Amerikalı bir öğrenci idi. Altı ay sonra ülkesine döndüğünde İspanya  Kralı Juan Carlos, Başkan Nixon ve Sovyet Askerlerinin içinde bulunduğu  uluslararası bir olayın merkezi olmuştu.
 
Daha yakın zamanlarda, kendi yaşam deneyimlerine dayalı, A Shock To The Conscience adlı genç yetişkinlere yönelik kaleme aldığı yüksek aksiyonlu 17 yaşındaki bir Amerikalı’nın İspanya’ya değişim programıyla gitmesinin ardından  İspanya kraliyet prensi, Başkan Nixon ve Soğuk Savaşın doruğunda Sovyet askeri ile ilgili uluslararası bir olayı gerilim romanı şeklinde yazdı. Yaklaşık 108.000 kelimeden oluşan eserde ayaklanmalar ve çatışmaların devam ederken, aynı zamanda birbirlerine aşık iki gencin hikayesi konu ediliyor.

Savaşların aksine, Soğuk Savaşı yaşayan insanların akıbetleri  asla bilinmiyor. Siyasi manevraların, hileli ilişkilerin ve perde arkası suikastların bol olduğu bir dönemde kaybolmuşlardı.  Soğuk Savaş resmen bitmişti. Ama ondan  kurtulan bazı kişilerin , onların sessiz bir çaresizlikleri hiç bitmeyecek.A Shock to the Conscience  soğuk savaştaki kayıp ruhlardan birinin hikayesini anlatıyor. Bu zorlayıcı hikayede, gerçek ve kurgu karıştırılarak anlatılmıştır. Ama asıl soru, kurgunun ne zaman sona erdiği  ve gerçeğin nerede başladığıdır?