Aile içi sürtüşmeler, karışık kimlik ve romantik bir aşkın komik ama dokunaklı bir öyküsü
85 yaşındaki Regina savaş sırasında yitirdiği aile yadigarı dairesini geri almak için, İsrail’den Varşova’ya 1939 yılından beri ilk kez gider. Onunla bu yolculuğa 30 yaşındaki torunu Mika katılır. Varşova’ya gittiklerinde, Regina garip davranmaya başlar, yüzü hep asıktır ve Mika’yı sürekli saçma sapan isteklerle yanından uzaklaştırır. Aslında, Regina, işgal edilen evinden çok onu işgal eden adamla gizlice ilgilenmeye başlamıştır: Roman, onun gençlik yıllarında, peşinden büyük bir aşkla koştuğu ama karşılık alamadığı Polonyalı sevgilisinden başkası değildir. Ailesi Regina’yı yalnız ve hamile olarak paketleyip Filistin’e yolladığından beri, Regina Roman’ı hiç görmemiştir. Şimdi bir kez daha onunla karşılamak için cesaretini toplamaya çalışır. Bu arada Mika o daireden gelecek para ile Varşova’dan bir daire alma hayaline kapılır. Dairenin nerede olduğunu ve o dairenin gerçek sahibinin kim olduğunu anlamaya çalışırken, Holokost sitelerini gezdirip, Yahudi gruplara rehberlik yapan genç bir Polonyalı sanatçı ile aralarında kaygısız bir romantizm başlar. Sonunda, herkes Ölüm gününde ( Day of the Dead) bir mezarlıkta toplanır, Ölüm Günü, Polonya’da insanların ailelerinin mezarlarında buluştuğu bir tatil günüdür. Mumlarla aydınlanan bu güzel sahnede, tüm sırlar ortaya çıkar, ve aşklar yeniden alevlenir.
Bu güzel eserle ilgilenen yayıncılarımıza duyurulur.
HAKLARI SATILDI:
ABD & Can: Drawn & Quarterly
UK: Jonathan Cape
Fransızca: Actes Sud
İspanya: Sins Entido
İtalya: Lizard
Almanca: Carlsen
