9 Şubat 2012 Perşembe

Bill Kuhn: Mrs Queen Takes the Train

Ayyuka çıkan aile skandallarıyla giderek yıpratıcı bir durum almaya başlayan Kraliçe Elizabeth’in günlük yaşamını ve iç dünyasını esprili bir dille anlatan muhteşem bir roman. Kraliçe yanına bir şeyler alıp, kimseye haber vermeden saraydan çıkar. Doğruca King’s Cross istasyonuna gidip, İskoçya’ya, orada demirli, çürüğe ayrılmış kraliyet yatı sevgili Britanyasını son kez görmeye gitmek için trene biner. Kraliçenin ansızın ortadan kayboluşunu bilenler yalnızca saraydaki birkaç sadık uşaktan oluşan bir gruptur. Ve M16’lar Kraliçe’nin geçici İskoçya yolculuğunu ulusal bir olaya çevirmeden onu hemen bulup, saraya geri götürmeye karar verirler. Bu grupta Kraliçenin en güvendiği hizmetkarlarından William ve Shirley; en sadık nedimelerinden Lady Anne; Afganistan’daki savaş alanlarından yeni dönen kraliyet hizmetçisi, Luke; Kraliyet ahırlarındaki atlara bakan genç ve güzel binici Rebecca; Mayfair’deki bir peynircide tezgahta satış yapan ve ek iş olarak tabloid bir gazetede fotoğrafçılık yapan yirmili yaşlarının sonlarındaki Rajiv; bulunmaktadır. Kraliçe’yi takip edip bulma konusunda gruptakiler önce fikir ayrılığı yaşar ve aralarında tartışırlar. Sonunda onları bir araya getiren kişinin Kraliçe’nin kendisi olduğuna karar verip onu izlemeye karar verirler. Ve bu arada gruptakiler birbirlerine yakınlaşır ve aralarında sağlam dostluklar kururlar. Daha çok Alan Brennert’in The Uncommon Reader’ında olduğu gibi Bill Kuhn’un MRS QUEEN TAKES THE TRAIN solan ama kalıcı bir ihtişamın, gizemli bir kurumun zaferinin ve kendisinin demode olup olmadığını merak eden bir kadının eğlenceli öyküsü. Buckingham sarayındaki “Ev Halkının” yukardakiler/aşağıdakilerin şeklindeki dinamiklerinden oluşan gerilimlerin yanı sıra monarşi ve hükümet arasındaki gerilimlere de yer verir. Bu muhteşem romanımızla ilgilenen yayıncılarımızın bana haber vermelerini rica ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İlgilendiğiniz takdirde bana yazınız.
aslikarasuil@gmail.com