17 Ocak 2012 Salı

Dolores Durango: BEYOND THE BOUGAINVILLEA

Kendini büyük hayallerinden peşinden koşulduğu, yürek burkan olayların gerçekleştiği, ihtirasların ön planda olduğu çalkantılı bir dönemde buldu.... Daha on altısında okul çağındaki Mary Margaret okuması gerekirken babası tarafından arazi karşılığında sarhoş komşularıyla evlendirilir. 1924 yılıdır, Mary Margaret'in Kuzey Dakota'nın ıssız ovalarındaki bir çiftlikte annesiz geçen çocukluğu zaten çok zor geçmişti. Istismar ve çaresizlik içinde, yeni evlenen Bayan "Marge" Garrity'nin trajik kaderi kaçınılmaz gibi görünüyordu. Ama Marge, yine de her pahasına olursa olsun kendi hayatı için bir şeyler yapmaya kararlıdır. Evliliğinden kaçarak California'ya gider. Orada Büyük Buhran döneminde hayatta kalma mücadelesi verirken, kısa sürede ülkenin kuzey yarısının onun için neden bu kadar cezbedici olduğunu anlar. Orada Amerikan Nehri üzerine bir baraj yapan, kaba saba ama samimi, içten insanlar tarafından kucaklanır, sahiplenilir. Kızılderili kökenli bir mühendisle aralarında bir duygusal ilişki yaşanınca, hayatta gerçek misyonunun ne olduğunu keşfeder. Çalkantılı bir yüzyılın ilk yıllarında bir kadının hayatını anlatan bu destan kadın destanlarının görkemli geleneği ile gerçek hikayecinin anlatımından yazılmıştır. Yazar Dolores Durando aslında Marge'nin dünyasını çok iyi bilmektedir. Kendisi tam 90 yıl once Kuzey Dakota'nın ovalarında dünyaya gelmiştir.